logo

let’s make something together

Give us a call or drop by anytime, we endeavour to answer all enquiries within 24 hours on business days.

Find us

PO Box 16122 Collins Street West
Victoria 8007 Australia

Email us

[email protected]
[email protected]

Phone support

Phone: + (066) 0760 0260
+ (057) 0760 0560

LÂLE DEVRİ’NDE EYÜP KADINLARININ HAK ARAMA MÜCADELESİ

DİĞER DAVALAR

Baba Haydar Nakşibendî Mahallesi’nden Maryem adlı nasraniye, Ermeni komşusu Batos’un ev yaparken kendi arsasına da geçerek sınırı ihlâl ettiğinden dolayı şikâyetçi olmuştur. Bunun üzerine yapılan keşifte haksız olduğuna hükmedilmiş ve Maryem muarâzâdan men’ edilmiştir.91 Ancak Batos, yine evini Maryemin saçağı altına kadar yapmıştır. Bunun üzerine Maryem hakkını aramak için tekrar şikâyetçi olmuştur. Bir kez daha yapılan keşif sonrasında onun haklılığına ve Batos’un da Maryem’e 15 kuruş ödemesine hükmedilmiştir.92 Maryem’in arsa tecavüzü konusunda açtığı ilk dava aleyhine sonuçlanmış olsa da konunun peşini bırakmamıştır. Saçaklardan akacak yağmur suyunun zararlarından korunmak için açtığı ikinci davayı kazanmıştır. 

Eyüp’te Elhac Hüsrev Mahallesinden vefat eden Mehmed Ağa b. Abdullah, ölmeden önce orta boylu, kara gözlü, çerkes asıllı Şahbaz bt. Abdullah adlı Müslüman cariyesini şahitler huzurunda âzâd etmiştir. Kendisinin ölümünden sonra zevcesi Saliha Hatun ve oğlu Ahmet Efendi, Şahbaz’ın azadlığını kabul etmeyip onu köle olarak çalıştırmaya devam ettirmek istemişlerdir. Bunun üzerine Şahbaz davacı olup iki şahitle durumunu ispat etmiştir. Kadı, Saliha Hatun ve oğlu Ahmed’i bu hareketlerinden dolayı da uyarmıştır.93 Bu belge aynı zamanda Şahbazın özgürlük hüccetidir. 

     89 E.Ş.S. 141, s. 71-b-3, 1132.
     90 E.Ş.S. 150, s. 93-b-2, 1141.
     91 E.Ş.S. 156, s. 58-a-1, 1145.
     92 E.Ş.S. 156, s. 58-a-2, 1145.
     93 E.Ş.S. 141, s. 17-b-1, 1131.

Artin v. Agob ile Sefer v. Kirtoko adlı iki zimmî Baba Haydar Nakşibendî Mahallesi’nde Hamza Ağa Vakfına ait kefere odalarını kiralamışlardır. Ancak onlar dükkânın ana caddeye kapısı olduğu halde yan taraftaki çıkmaz sokaktan ayrı bir kapı daha açarak burada içki satmaya başlamışlardır. Bunun üzerine vakfın evlâdiyet üzere mütevelliyesi olan Emine Hanım, iki zimmî aleyhine dava açmıştır.94 

HAK ARAMADA TEMYİZE MÜRACAAT

Osmanlı’da bir dava için ilk müracaat yeri, kişinin yaşadığı veya olayın geçtiği kaza mahkemesidir. Ancak mahallî mahkemelerde kadı’nın haksızlık yaptığı, baskı uyguladığı, görevini kötüye kullandığı gibi gerekçelerle mahkemenin işlemlerinden memnun ve ikna olmayanlar davayı son başvuru yeri olan Dîvân-ı Hümâyûn’a95 taşıyorlardı. Buraya getirilen davaların çoğu da yeniden görülmek üzere kadıya gönderiliyordu.96 Taşralı kadınlar açısından bizzat İstanbul’a gitmek dînî sakıncalar, maddî ve fizikî zorluklar içeriyordu. Fakat buna rağmen xvııyüzyıl ortalarından itibaren kadınların Dîvân’a başvurma sayısı artmıştır.97 Bu başvuru, taşralı kadınların ailelerini “resmen” temsil etmesi anlamına geliyordu.98 

Eyüp’lü kadınlar, üst mahkemeye müracaat hususunda taşralı kadınlara göre şanslıydılar. Onların hem Çarşamba Dîvânı’na99 hem de Dîvân-ı Hümâyûn’a kolaylıkla başvurabildikleri örneklerden anlaşılmaktadır. Eyüp’te yerel mahkemenin verdiği karardan memnun olmayan kadınlar, Çarşamba Dîvânı’na başvurabilmekteydiler. Muhtemelen sorunları bu üst mahkemede halledilmekteydi. Ancak buradan da istediği sonucu alamayanlar veya dava konusu ile ilgili emr-i şerîf çıkması gereken konularda bu defa Dîvân-ı Hümâyûn’a gidebilmekteydiler. Dîvân’a kadınlar şahsen veya bir vekîl aracılığıyla arzuhalle müracaat edebilmekteydiler. Burada görülen davaların kay 

     94 E.Ş.S. 147, s. 65-b-3, 1139.
     95 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1988, s. 1 ve devamı.
     96 Fariba Zarınebaf-Shahr, “Osmanlı Kadınları ve XVIII. Yüzyılda Adalet Arama Geleneği,” ed.: Madeline C. Zilfi, Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları, çev.: Necmiye Alpay İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000, s. 250.
     97 Zarinebaf-Shahr, a.g.m., s. 243.
     98 Suraiya Faroqhı, Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, Çev.: Neyyir Kalaycıoğlu, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000, s. 26.
     99 Bu konu hakkında “Adlî ve İnzibâti Davalar” kısmında bilgi verilmiştir. (Örnek belge: E.Ş.S.156, s. 54-b-3, 1145)

dedildiği şikâyet defterlerinde Eyüp’e ait kayıtların diğer vilayetlere oranla daha az olduğu dikkati çekmektedir. Bunun sebebi de muhtemelen davaların çoğunun Çarşamba Dîvân’ında sonuçlandırılmış olmasıdır. Dikkati çeken bir diğer husus da bu defterlerdeki kadınlara ait kayıtların erkeklere nazaran çok daha az sayıda olduğudur 

Çatalca Nahiyesi’ndeki Şeyh Sinan Vakfının mütevelliyesi olan Rahime Hatun vefat etmiştir. Boşalan mütevelliyeliğe vakfiyedeki evlâdiyet şartı gereği aynı soydan gelen Hatice Hatun’un tayin edilmesi gerekmektedir. Ancak bazılarının mani olması üzerine Hatice bu konuda Südde-i Saâdete arzuhal göndererek mütevellîyelik hakkı ile ilgili berat-ı şerîf talep etmiştir. Dîvân-ı Hümâyûn’danHâslar Kazası Çatalca Nahiyesi Nâibine hitaben çıkan karar Hatice’nin talebinin yerine getirilmesi doğrultusundadır.100 

Eyüp’te Büyük Çekmece Nahiyesi’nde cedlerinin kurmuş olduğu vakfın mütevelliyeleri olan Emine, Rukiye, Hatice ve Havva adlı kadınlar, vakfa ait evin kiracısı olan eski nâib Süleyman’dan davacı olmuşlardır. Çünkü Süleyman, vakfiye şartlarını göz ardı edip “ben vakfın nâzırıyım” diyerek kira ödemesi yapmamıştır. Toplam 2.850 akçe kira borcunu ödememekte ısrar etmektedir. Bunun üzerine mütevelliye kadınlar, Dîvân-ı Hümâyûn’a başvurarak talep ettikleri emr-i şerîfi almışlardır.101 

Eyüp Kazası’nın Midye Nahiyesi’nde oturan Eftole adlı nasraniye, henüz on iki yaşlarındadır. Küçük yaşta iken babası olmadığından yakın akrabası Papa Todori adlı kişi tarafından Kostantin’e nikâhlanmıştır. Ancak Papa Todorişer’î hukûk gereği kendisini küçük yaşta evlendirmeye yetkili (veli-i mücbiri) olmadığı için Eftole’nin bu nikâhı bozmaya hakkı vardır.102 Nitekim Eftole, bulûğa erdiğini ve kendi hakkında karar verebilecek duruma geldiğini (mümeyyize) anlar anlamaz hiç geciktirmeden nikâh akdini feshettirmiştir. Yeterli sayıdaki şahitlerle bu durumu ispat edip mahkemeden eline hüccetini almıştır. Ancak, bunu kabullenemeyen eski kocası Konstantin’in yine onun yanına varıp kendisiyle zevciyet muamelesinde bulunmak istemesi üzerine Eftole, İstanbul’da ikamet etmenin avantajını da kullanarak bizzat Dîvân-ı Hümâyûn’a gelip kocasının bundan men edilmesi ve kendisine emr-i şerîf verilmesini talep etmiştir. Bunun üzerine Dîvân’dan Eftole’nin talebi doğrultusunda işlem yapılmasını emreden hüküm Hâslar Kazası Nâibine yazılmıştır.103 

     100 BOA, A.DVN. ŞKT.d., 104/192-b (Evâil-i Şevvâl1137).
     101 BOA, A.DVN. ŞKT d., 116/574 (Evâil-i Muharrem 1141).
     102 Karaman, a.g.e., s. 243-246.
     103 BOA, A.DVN. ŞKT.d., 82/293 (6. Recep 1131).

SOSYALLEŞME ARACI VE ÖLÇÜTÜ OLARAK HUKÛK

Lâle Devri’nde de kadınlar, daha önceki yıllarda olduğu gibi hak ve adalet aramak üzere davacı olarak geldikleri mahkemelere bazen de sınırlı sayıda suçlarla ilgili zanlı veya suçlu olarak getirilmişlerdir. Yine kadınlar, adlî davalara bakmanın yanında tarafların anlaşmalarını onaylama mercii olan mahkemelerde ev, bağ, bahçe, tarla, çiftlik gibi gayrimenkul; ev, giyim, ziynet benzeri eşya alım-satımı; kiralama; borç alma- verme; ikrâribrâ gibi işlemleri belgelendirmişlerdir. Bunların yanında nikâh, boşanma, köle âzâdı, vasiyet, vakfiye, tereke gibi muameleleri de kaydettirmişlerdir. Tüm bu hususlar gündelik hayatın birer parçası olup daha geniş anlamda sosyal hayatı oluşturan faaliyetlerdir. Dolayısıyla Osmanlı mahkemeleri dönemin sosyal hayatının üstelik belgelere dayalı en iyi göstergesidir. Burada doğal olarak akla şu soru gelmektedir: kadınlar erkeklere oranla sosyal hayatın ne kadar içersindedirler? Aşağıda vereceğimiz tablodan104 bu konuda bir fikir edinmek mümkün olabilecektir: 

     104 Yukarıdaki tablo, ilk tarih Lâle Devri’nin başları, ikinci ve üçüncü tarih ortaları, dördüncü tarih ise sonlarına ait yaklaşık üçer yıl aralıklı olarak dönemin tamamı hakkında fikir verecek şekilde kayıtlarının oldukça düzenli olarak tutulduğunu gördüğümüz şer’iye sicillerine dayanılarak oluşturulmuştur. Bu tarihlerde erkek ve kadınların ilk sütunda belirtilen konularda doğrudan yapmış oldukları (davacı, alım-satım, alacak–verecek, tayin gibi) hukûkî işlemler ve dolaylı olarak (davalı, mirasçı gibi) onlarla ilgili olan kayıtlar rakamsal olarak verilmiştir.
     105 Ev, bağ, bahçe, değirmen, çiftlik, tarla ve arsa gibi gayrimenkuller, ev ve giyim eşyası ile hayvan, fidan ve buğday gibi satışlar kastedilmektedir. Yapılan satışlar, kaydettirenin cinsiyetine göre tasnif edilmiştir.
     106 Borç- alacak davası, borç ikrârı, borç ibrâsı, sulh ve taksitlendirme ile ilgili kayıtlardır.
     107 Miras davası, miras ibrâsı, sulh ve mirasçılık iddiası ile ilgili kayıtlardır.
     108 Tereke kayıtları ölenin cinsiyetine göre değil kaydettiren mirasçıya göre tasnif edilmiştir.
     109 Nafaka talepleri kadınlar tarafından çoğunlukla çocuğu için az bir kısmı da kendisi için, erkekler tarafından ise sadece çocukları için yapılmıştır.

Tablo 1. Kadınların ve erkeklerin mahkemeyi kullanma sayıları

Yukarıdaki tabloya göre Lâle Devri’nde erkek ve kadınların -örnek aldığımız yıllar itibariyle– mahkemeye müracaat ettiklerini gösteren kayıtların toplam rakamı 2.384’tür. Bunun 1.249’u erkeklere, 1.134’ü ise kadınlara aittir. Bu verilere göre, erkeklerin mahkemeyi kullanma oranları % 52,41; kadınların ise % 47,59’tur. (Bkz. Grafik 1) Her ne kadar kadınlar erkeklerle eşit oranda değillerse de onlara yakın bir seviyededirler. Bu sonuçlara göre Lâle Devri’nde kadınların % 47,59 oranında sosyal hayatın içerisinde yer aldıklarını söylemek mümkündür. 

     110 Boşanma çeşitlerinden muhâlaa ile ilgili olanlar kadınlara; ric’î, bâin, talâk-ı selâse ise erkeklere yazılmıştır.

Bu durumda akla gelebilecek ikinci soru ise şudur; Lâle Devri’nde kadınlar daha önceki dönemlere göre daha mı fazla sosyal hayatın içerisinde yer almaktaydı? 

Bunu anlamak için yine örnek olarak seçtiğimiz Lâle Devri’nden yaklaşık bir asır (1619-1620) ve yine yaklaşık 50 yıl önce (1670-1671) yıllarına ait iki şer’iye sicilindeki mahkemeyi kullanma oranları şöyledir: 

Tablo 2. 1619-1620 ve 1670-1671 Yılları Erkek ve Kadınların Mahkemeyi Kullanma Sayıları 

Bu tabloda her iki yılda da kadınların mahkemeyi kullanma oranı % 29 iken erkeklerin ise % 71 görülmektedir. Bundan da Lâle Devri’nde kadınların önceki yüzyıla oranla daha fazla sosyal hayatın içerisinde yer aldıkları yani sosyalleştikleri sonucunu çıkartmak doğru olacaktır. 

SONUÇ

Mahkemeler, davaların çözüm yeri olmanın yanında aynı zamanda dönemin toplumsal hayatının da aynasıdır, denilebilir. Çünkü toplumda ne yaşanıyorsa mahkemelere de yansıyan odur. Bu mekanlarda sadece adlî davalar yer almayıp Osmanlı mahkemelerinin yapısı gereği tescîl işlemlerinin de yapılması nedeniyle belge çeşitliliği oldukça fazladır. Bu sebeple de toplumdaki sosyal hayatın değerlendirilmesi için sağladığı zengin verilerle bir avantaj olmuştur. Bu kayıtlardan Lâle Devri Eyüp kadınlarının daha önceki yüzyıllarda olduğu gibi davacı, davalı veya tescîl işlemi yaptırmak üzere mahkemelere geldiği görülmektedir. Döneme ait farklı tablolardaki verilerden de anlaşılacağı üzere Lâle Devri’nde yaşayan kadınların önceki dönemlere göre mahkemeyi daha fazla oranda kullandıkları yani önemli bir değişim yaşayarak sosyal hayatın içerisinde daha fazla yer aldıkları görülmektedir. 

KAYNAKÇA

ARŞİV KAYNAKLARI

İstanbul Müftülüğü Şer’iye Sicilleri Arşivi, Hâvâss-ı Refîa (Eyüp) Şer’iye Sicilleri No:
139,140, 141, 142, 145, 146, 147, 150, 154, 155, 156,
BOA, A.DVN. ŞKT.D., 104/192-b (Evâil-i Şevvâl1137).
BOA, A.DVN. ŞKT.D, 116/574 (Evâil-i Muharrem 1141).
BOA, A.DVN. ŞKT.D, 82/293 (6. Recep 1131).

DİĞER KAYNAKLAR

Aktepe, Münir XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Kağıdhane ve Sa’dâbâd”, İstanbul Armağanı 4 Lâle Devri, (Yayına Hazırlayan: Mustafa Armağan), İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yayınları, 2000, 87-94.
Akyılmaz, Gül, “Osmanlı Miras Hukukunda Kadının Statüsü”, Gazi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Dergisi, c. XI, S. 1-2, (2007), 471-502.
Armağan, Servet, İslâm Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 1987.
Aydın, Mehmet Akif, İslâm-Osmanlı Aile Hukuku, İstanbul: Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, 1985.
Aydüz, Salim “Lâle Devri’nde Yapılan İlmi Faaliyetler”, Divan, 3 (1997/1), 143-170.
Berkes, Niyazi, Türkiye’de Çağdaşlaşma, (Yayına Hazırlayan: Ahmet Kuyaş) İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2011.
Bilmen, Ömer Nasuhi, “Hukuk-ı İslâmiye ve Istılahat-ı Fıkhiye” Kamusu, c. 2, İstanbul: Bilmen Yayınevi, 1985.
Bilmen, Ömer Nasuhi, “Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılahatı Fıkhiyye” Kamusu, c. 5, İstanbul: Bilmen Yayınevi, 1985
Cin, Halil, İslâm ve Osmanlı Hukukunda Evlenme, Konya: Selçuk Üniversitesi Yayınları, 1988,
Çiçek, Kemal, III. Ahmed (1703-1730)” Osmanlı Ansiklopedisi, c. 12, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 1999, 176-182.
Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara: Aydın Kitabevi Yayınları, 2011.
D’ohsson, De M., XVIII. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler, çev.: Zehran Yüksel, Tercüman 1001 Temel Eser.
Düzdağ, M., Ertuğrul, Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, İstanbul 1983.
Faroqhi, Suraiya, “18. Yüzyıl Anadolu Kırsalında Suç, Kadınlar ve Servet”, ed.: Madeline C. Zilfi, Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları, çev.: Necmiye Alpay
İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1997, 7-26.
Faroqhi, Suraiya, Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, çev.: Neyyir Kalaycıoğlu, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000.
Gerber, Haim, “Bir Osmanlı Şehri Olan Bursa’da Kadın’ın Sosyo-Ekonomik Statüsü 1600-1700”, çev.: Hayri Erten, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 8, (1998) Konya, 327-343.
Göçek, Fatma Müge ve Marc David Baer, “XVIII. Yüzyıl Galata Kadı Sicillerinde Osmanlı Kadınını Toplumsal Sınırları”, ed.: Madeline C. Zilfi, Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları, çev.: Necmiye Alpay İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000, 47–62.
Günay, Mehmet, XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Manisa’nın Sosyal ve Ekonomik Durumu (1650-1675), İstanbul Üniversitesi Sosyal. Bilimler. Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul 2000.
Heyd, Uriel Studies in Old Ottoman Criminal Law, Oxford: Clarendon Press, 1973.
İpşirli, Mehmet, “Lâle Devrinde Teşkil Edilen Tercüme Heyetine Dair Bazı Gözlemler”, Osmanlı İlmî ve Meslekî Cemiyetleri (Yayına Hazırlayan. Ekmeleddin İhsanoğlu), İstanbul 1987, 33-43.
İpşirli, Mehmet, “Bâb Mahkemesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c. 4, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1991, 362.
İrepoğlu, Gül, Levnî Nakış Şiir Renk, İstanbul: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, 1999.
Jennıngs, Ronald C., “Women in Early Seventeenth Century Ottoman Judicial Records: The Sharia Courts of Anatolian Kayseri”, Jesho,1975, c. xvııı, s.1, 53-114.s. 53-114.
Karaman, Abdullah, “İslâm Hukukunda Şahsa (Nefse) Kefâlet Uygulaması ve Türk Ceza Mahkemeleri Hukukunda Teminatla Salıverme Müessesesi ile Mukayesesi”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. II, S. 1, Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, 1998, s. 301-328.
Karaman, Hayrettin, Mukayeseli İslâm Hukuku, c. I, İstanbul: İrfan Yayınevi, 1982.
Karapınar, Halil, Medeni Hukuk ve Osmanlı Hukukunda Kadının Boşanma Hakkı (Mukayeseli) Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum 1995.
Karataş, Leyla, Nedim Divan’ında Lâle Devri Sosyal Hayatının İncelenmesi, Dokuz Eylü Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2006.
Mutaf, Abdülmecit, XVII. Yüzyıl’da Balıkesir’de Kadınlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İzmir 2002.
Mutaf, Abdülmecit, “Amicable Setlement in Ottoman Law: ‘Sulh’ System”, Turcıca, 36 (2004), s. 125-140.
Özbay, Rahmi Deniz, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Köle Emeğinin İstihdamı ve Mükatebe Yöntemi”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, s. 17, 2009/1, 148-163.
Özcan, Tahsin, “Osmanlı Mahallesi Sosyal Kontrol ve Kefâlet Sistemi”, Marife, Yıl 1, s. 1 (Bahar 2001), Konya, 129-151.
Râşid Mehmed Efendi, Çelebizâde İsmâîl Âsım Efendi, Târîh-i Raşid ve Zeyli (1071- 1114 / 1660-1703), c. III, (Yayına Hazırlayan: Abdülkadir Özcan, Yunus Uğur, Baki
Çakır, A. Zeki İzgöer) İstanbul: Klasik Yayınlar, 2013.
Sakaoğlu, Necdet “Çırağan Eğlenceleri”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, C. II, İstanbul: Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayınları, 1994, 501.
Selçuk, Havva, “Kadına Uygulanan Şiddetin Osmanlı Mahkeme Tutanaklarına Yansımaları”, Karatekin Edebiyat Fakültesi Dergisi, 1(1):109-126.
Sonbol, Amira, “Osmanlı Mısır’ı ve Modern Mısır’da Tecavüz ve Hukuk”, ed.: Madeline C. Zilfi, Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları, çev.: Necmiye Alpay, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000, 204-221.
Udeh, Abdülkadir, İslâm Ceza Hukuku ve Beşeri Hukuk, c. I, İstanbul 1990.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1988.
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1988.
Zarınebaf-Shahr, Fariba, “Osmanlı Kadınları ve XVIII. Yüzyılda Adalet Arama Geleneği,” ed.: Madeline C. Zilfi, Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları, çev.:
Necmiye Alpay İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000, 241-250.
Ze’evı, Dror, Kudüs 17. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağında Toplum ve Ekonomi, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000.
Zuhaylî, Vehbe, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, c. 8, İstanbul: Risale Basın-Yayın, 1992.
Zuhaylî, Vehbe, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, c. 9, İstanbul: Risale Basın-Yayın, 1992.
Zuhaylî, Vehbe, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, c. 10, İstanbul: Risale Basın-Yayın, 1992.